Cimcime formunu Hulahoop'a borçlu.
26 Nisan 2013 Cuma
APTAL VE TEMBEL ÇOCUK YOKTUR. ÖĞRENME HEYECANINI KAYBETMİŞ VE POTANSİYELİ KULLANILMAYAN ÇOCUK VARDIR
Çok özel bir engeli olmadığı sürece, doğru okul ve ev
ortamı sağlandığı takdirde çocukların okul hayatlarında başarılı olmaması için
bir neden yok. Onların aslında bizim düşündüğümüzden çok daha fazla potansiyeli
ve öğrenme kapasitesi var.
Zekanın sadece bir bölümü genetik olarak oluşuyor,
büyük bir bölümü çocuğun yaşadığı ortam ve yetiştirilme şekliyle ilgili olarak
sonradan gelişiyor. Yani çocukların doğdukları zeka seviyesi kaderleri değil.
Onları daha zeki ve daha kolay öğrenen insanlar haline getirmek aslında biz
ebeveynlerin ve eğitimcilerin elinde ve inanın bunun için bir sürü para
harcamak, özel dersler veya özel aktiviteler gerekmiyor. Bunlar son derece
basit, belki de kulağa çok basit geldiği için çoğumuzun önemsemediği ama
çocukların okul başarısında son derece önemli faktörler.
1. Fiziksel sağlığına özen
gösterin
Çocuğun düzenli olarak görme, işitme ve diğer rutin
kontrollerinin yaptırılması, sağlıklı beslenmesi, bol su içmesi, yaşına göre
ihtiyacı olan uykuyu uyuması, bol bol hareket edip, açık havada da zaman
geçirmesi okul başarısının temeli.
2. Aranızdaki duygu bağını
sağlam tutun
Çocuğunuzla aranızdaki
ilişkinin sağlamlığı ve sıcaklığı, onunla zaman geçirmeniz,
dokunmanız, öpmeniz, dinlemeniz, sohbet etmeniz, gülmeniz, zaman zaman başbaşa
kalmanız, onun sevildiğini ve kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
Kendini duygusal olarak güvende hisseden çocuk çok daha etkili öğrenir.
3. Düzenli duygu deşarjı
sağlayın
Çocuklarımızın kendilerine göre hayatlarında
yaşadıkları bir çok stres kaynağı var, büyümek ve okul hayatı kolay değil. Bu
stres çok yoğun duygular yaratabiliyor
ve öğrenmeyi olumsuz etkiliyor. Bu stresi yönetmenin en etkili yolu çocuğumuzun
duygularını her fırsatta ifade etmesine teşvik etmek ve bu duyguları onaylamak.
Örneğin “Bugün okulda arkadaşınla kavga etmek seni çok üzdü değil mi? gibi.
4. Kimlik duygusu kazandırın
Her çocuk farklı bir birey. Kendine göre güçlü yönleri,
yetenekleri, beğenileri, öğrenme stili ve geliştirilmesi gereken yönleri var.
Onu kendimize veya başkalarına benzetmeye çalışmadan, olduğu gibi sahiplenmek,
bol bol seçme şansı vermek, güçlü yönlerinin farkında olmasını sağlamak
özgüvenini ve okul camiasında ayaklarının daha sağlam yere basmasını
sağlayacaktır.
5. Olumlu yönlerine odaklanın
ve takdir edin
Çocuğunuzla ilgili neye odaklanırsanız, o artar.
Sürekli yanlışlarına ve eksiklerine odaklanmak yerine, onun çabalarına
ve olumlu yönlerine odaklanın. Daha fazla görmek istediğiniz davranışı takdir edin.
Ne yaparsa yapsın ailesine yaranamadığını hisseden çocuğun ders çalışma
motivasyonu düşük olacaktır.
6. Kendi sorumluluğunu taşıma
fırsatı verin
Kendi sorumluluğunu taşıyan çocuk kendisi için
çalışır, sizin polislik yapmanıza gerek kalmaz, sadece gözlemlemeniz yeter.
Giyinme, banyo, ödev, yatak toplama gibi kendi başına yapabileceği işlerin
sorumluluğunu ona vermek, sürekli onu korumak yerine arada sırada küçük hatalar
yapmasına da müsade etmek, okul başarısı ve özgüveni için kritiktir.
7. İçsel motivasyonunu canlı
tutun
Öğrenmeyi sevdirmek için, öğrenmeyi sıkıcı ve
yapılması zorunlu bir aktivite halinden eğlenceli ve çocuğun hayatıyla ilişkili
hale getirin. Örneğin, kesirleri öğrenmekte zorlanıyorsa beraber bir pizzayı
dilimleyerek ona sıkıcı gelen bu bilgiyi ilginç ve kullanılır hale
getirebilirseniz, konuya olan ilgisi artar.
8. Düşünmeye teşvik edin
Beyin gelişimi ve öğrenme okul ders saatleri dışında
da devam edebilir. Çocuğun evde bol bol kitap okuması ve
sizinle sohbet etmesi onun düşünme ve dil gelişimini en çok etkileyen
faktörlerdir. Size bir soru
sorduğunda ona hemen doğru cevabı vermek yerine önce “Sen
düşünüyorsun bu konuda?” diye sormanız, beynini zorlamasına ve öğrenme
potansiyelinin artmasına neden olacaktır.
9. Hergün mutlaka serbest
zamanı olsun
Serbest zaman
boşa geçen zaman değildir. Çocuğun hergün okul aktiviteleri, TV
izleme ve bilgisayar oyunları ile geçirdiği zaman dışında yaratıcılığını
kullanacağı, hiçbir yetişkin yönlendirmesi olmadan kendi kendine kararlar
verip, problem çözme fırsatının olacağı ortamlar beyin gelişimini ciddi ölçüde
destekler.
10. Çocuğun takip edebileceği
bir düzen kurun
Hergün okuldan geldikten sonra belli bir oyun, ders,
yemek ve uyku saati olsun. Düzen içinde yaşayan çocuk kendini daha güvende
hisseder. Kendi sorumluluklarını daha rahat taşır ve okul yaşamını daha etkili
yönetir.
11. Teknolojiyi bilinçli
kullanmasını sağlayın
Özellikle hafta içi günde 30 dakikadan fazla
kullanılan televizyon, bilgisayar ve ipad oyunları, çocukların beyin gelişimleri
için çok önemli olan çocukların aile ile geçirdiği zamanı, sosyal zamanını,
kitap okuma zamanını, oyun/serbest zaman dilimini ve hareket etme fırsatını
elinden alıyor.
12. Sosyal zekasının
gelişmesine yardımcı olun
Çocuğun okulda mutlu olabilmesi için en önemli
faktörlerden biri, okulda arkadaşlarıyla mutlu olabilmesi ve sosyal
ilişkilerini iyi yönetebilmesi. Onun bol bol arkadaşlarıyla zaman geçirmesi ve
bu zamanın televizyon ve bilgisayar oyunlarıyla boşa geçirilmemesi sosyal
becerilerini geliştirmesi açısından önemli.
13. Okul ve öğretmeni ile
takım olun
Öğretme ile sürekli iletişim halinde olmak, özellikle
ödev konusunda öğretmenin beklentilerini iyi anlayıp evde çocuğa öğretmenin
beklentilerine uyumlu bir şekilde yaklaşmak, çocuğun karşısında bir takım
olarak görünmek ve karışık mesajlar vermemek açısından önemli.
14. Çocuğunuzun okuldaki
mutluluğunu gözlemleyin
Çocuğunuzun okul başarısını etkileyecek en önemli
faktörlerden biri okulunu ve öğretmenini sevmesi. Eğer çocuk okula sürekli
olarak isteksiz gidiyorsa, eve genelde mutsuz ve heyecansız dönüyorsa, altında
yatan nedenleri sorgulamak önemli.
15. Evdeki çalışma saatlerinin
verimli olmasını sağlayın
Ödev saatinden önce dinlenip, özellikle hareket
halinde olacağı oyunlar oynaması, ders saatlerinde televizyonun kapalı olması,
çalışma alanında bol ışık bulunması ve çalışma malzemelerinin önceden hazır
olması çalışma saati verimi için kritik faktörlerdir.
Koç Ahu'dan alıntıdır.
Koç Ahu'dan alıntıdır.
25 Nisan 2013 Perşembe
Çocuğumla Nasıl Konuşursam Beni Dinler
"Çocuğumla Nasıl Konuşursam Beni Dinler? sorusuna cevap bulmak için en etkili ve bağımsız ÇOCUKLA İLETİŞİM atölyeleri GÖZBEBEĞİM ANAOKULUNDA. Adele Faber ve Elaine Mazlish, otuz yılı aşkın zamandır atölyeleri sayesinde iki neslin çocuklarını daha mutlu ve daha huzurlu bir ev ortamında büyütmelerini sağladı.
Lisanslı Ebeveyn Koçu İlkiz Özcan Sönmez tarafından verilen atölyeyi kaçırmamanızı tavsiye ederim.
9 Nisan 2013 Salı
2'SİNDE DENGEDE DURUR, 5'İNDE AYAKKABISINI GİYEBİLİR
Beyin, birinci yılda yüzde 75, altıncı yılda ise yüzde 90 ağırlığına ulaşır. Bu da merkezi sinir sisteminin gelişmesiyle birlikte davranışlardaki değişmeleri destekler.Bu gelişme çocuğun okula başlama yaşını da ifade eder. Çocuğunuza 2-6 yaş arası bol bol mesaj vermelisiniz. Dokunma, ses, göz gibi bütün iletileşim şekillerinin kurulması gerekir. Faaliyetlerin kısa süreli olmasına ve çeşitlilik göstermesine dikkat edilmeli. Evde çocukların hareketlerinin engellenmeden, mekanın düzenlenmesi yoluna gidilmeli. Öğretmenler ise çocukların hareketlerini engellemek yerine iyi yönlere kanalize etmeliler. İşte 2-5 yaşından itibaren çocukların bedensel gelişimi...
YAŞ1 : İlk 3 ayda çok bağımlıdır. Ondan sonraki 6 ayda dünyayı tanımaya başlar. Sevdiği ve sevmediği sesleri algılayıp, ayırt edebilir. 7-8 ayda tanıdıklarını, tanımadıklarını seçer. Tanımadıklarına tepki gösterir. Ağlaması ve gülmesi daha anlamlı hale gelir. Anneyi kontrol etmek için kullanır. 6 ayda oturabilir, 8-9 ayda emekleyebilir, 1 yaşında iki ayağı üzerinde dikilip birkaç atım atabilir. İlk altı aydan sonra sözcükleri biriktirir.2 yaşına doğru bunları dışarı çıkarır.
YAŞ 2 :Çocuk; koşma, sıçrama, geri geri yürüme, merdiven çıkma gibi hareket becerilerini geliştirmeye ve buna bağlı olan itme, çekme, dengede durma, eşya taşıma gibi becerilerde de ustalık kazanmaya başlar. Böylece içinde bulunduğu dünyayı iyi tanımak için fırsatlar elde eder. artık hareket edebildiği için, daha önce merakla gözlediği eşyalara erişmeyi, onları ellemeyi de başarır. Çocuk kendi kendine yemeğini yemeye, kendi kendine yürümeye başlar.Oldukça hareketli olan iki yaş çocuğu sürekli olarak bir yerden diğerine, bir faaliyetten ötekine gider. Dikkati henüz sürekli olmadığından birşeyle ilgilenirken kısa sürede onu bırakıp başka bir şeye yönelir.
YAŞ 3 : Yürüme konusunda ustalık kazanmış, yürümeye ilişkin tüm hareketleri kolaylıkla başarabilen, konuşmayı düzgün bir şekilde başararak çevresiyle sözlü iletişim kurabilen gelişmiş bir bireydir.
YAŞ 4 : Rahatça zıplar, koşar, yürür, her fırsatta hareket etme ihtiyacını belirtir. El ve parmaklarını kullanmada bir hayli ustalık kazanmıştır. Kalem, fırça ve makası başarılı bir şekilde tutup kullanabilir. Büyük boydaki kağıtlara kalın kalem ve fırçayla resim yapmaktan hoşlanır.
YAŞ 5 : Giyinmemek, yemek yemek, şaç taramak, yıkanmak konusunda artık iyice ustalaşmıştır. Ayakkabısını giyebilir, biraz zorlukla da olsa düğmelerini ilikleyebilir.
2 Nisan 2013 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)