Bizim ev haftada 1-2 defa temizlikçi tarafından (o da gelirse) defa temizleniyor. Yani temizlik derken tozlar alınıyor, yerler süpürülüp arap sabunuyla siliniyor. Banyo mutfak için yeni yeni çamaşır suyu kullanır olduk ve bu kısımları arada ben de temizliyorum, neredeyse günde 2 kere. Ama yine de evim çok temiz, bal dök yala diyemem ve yere düşen şeylerin ağıza atılmasına mümkün mertebe izin vermem. Mümkün mertebe diyorum çünkü "atma onu ağzına" diyince inadına midesine gönderen bir Cimcime'nin annesiyim. Bizim hijyen ürünlerimiz çok kuvvetli değil. Sirke ve limonla ne kadar bakteri haklayabilirim bilmiyorum? Ayrıca evde kedi var. Kendisi başlı başına bir mikrop kaynağı. Her türlü aşısı olsa da döktüğü tüyler bazen evin içinde ıssız Teksas sokaklarında ordan oraya uçan çalı topları gibi uçuşuyor. Bu yüzden rastladığım evdeki bakteriler hakkındaki yazı çok dikkatimi çekti.
Dediğim gibi hijyen ürünlerinde kısıtlı bir kullanımımız var. Antibakteriyel deterjanlar kullanmıyorum. Aslında bu ürünler zararlı bakterilerin yanı sıra bir sürü yararlı bakteriyi de yok ediyor. Çocuğumu çok steril bir ortamda yetiştirmek de istemiyorum. Görece geniş bir bakteri yelpazesiyle tanışmasının yararlı olduğunu düşünüyorum. Bir nevi kirlenmek güzeldir.
Hain ve pis bakteriler
Tuvaleti sürekli temizlesek de Cimcime'ye okuldan eve gelince, yemeklerden önce, tuvaletten sonra yani sık sık ellerini yıkaması gerektiğini öğretmeyi tercih ediyoruz. Sonuçta tuvalete dışarıda da gidecek, okulda da yemek yiyecek, falan filan. Bu tip alışkanlıkları küçük yaşlarda vermek gerektiğine inanıyorum. Hem bu yaşlarda oyun oynar gibi hissedip daha istekli davranıyorlar.
Okuduğum araştırmadan çıkan sonuçlar hayli ilginç. Evin bakterileri hiç beklenmedik bir yerde saklı! İlk tahminin yerler veya tuvalet kapağının altı ise yanılıyorsun. Evin en çok bakteri barındıran yeri BUZDOLABI. Yaaaa, hiç beklemezdiniz değil mi?Santimetrekaresinde 11,4 milyon bakteri barındırıyormuş. Ve bizde buzdolabı ayda bir hatta bazen 2 ayda bir temizlenir. Gitti mi bütün emekler. Yok daha dur. Sıkılmış olarak bırakılan ve mililitresinde 4 milyon bakteri barındıran mutfak süngeri daha tehlikeli (Sıkılmamış olan ise tam bir felaket sanırım). Çünkü bu bakterilerin arasında 2.500 tanesi ishala neden oluyormuş. Buzdolabındakilerin arasında bunlardan yok. Üçüncü sırada mutfağın yeri geliyor. Santimetrekaresinde 10.000 bakteri barındıran mutfak yeri herhalde sıkça silindiği için o kadar temiz. Farkettiyseniz tuvalet ilk üçe giremedi. Mutfak yeri kadar sıkça temizlenmemesine rağmen tuvalet santimetrekaresinde sadece 100 bakteri bulunduruyor.
Bu yazıdakilere paralel bir belgesel seyretmiştim. Orada da tuvaletin içinin, tuvaletin yerinden daha temiz olduğu ortaya çıkmıştı. Hadi canım demiştim ve koskoca National Geographic'e inanmamıştım. Ama bu yazıyı okuyunca, özellikle sünger konusunda çok tedirgin oldum. Sürgerleri kuru tutup sık sık değiştireceğim. Buzdolabı da haftada bir temizlenecek bundan sonra. Tuvaletlere de daha az ilgi göstererek dengeleyeceğiz artık bu durumu.
Bu arada Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre mutfak süngeri ve temizlik bezleri mikrodalgada iki dakika ısıtmak bakterilerin %99’unu öldürmek için yeterliymiş. 4 dakika ise kalan %1’i de öbür dünyaya yolluyormuş. Ne kadar doğru bilemem ama denemekten ne zarar gelir ki?
Bu arada Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre mutfak süngeri ve temizlik bezleri mikrodalgada iki dakika ısıtmak bakterilerin %99’unu öldürmek için yeterliymiş. 4 dakika ise kalan %1’i de öbür dünyaya yolluyormuş. Ne kadar doğru bilemem ama denemekten ne zarar gelir ki?
Herkese mikropsuz ve hastalıksız günler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder