Gümüş kedinin başı dertte. Cimcime bir seri katil gibi sürekli peşinde hayvanın. Bir kere yere düşen köftesini yedi diye hayvana düşman oldu. Kinci olacak bu kız galiba. Yemek yerken Gümüş de mutfağa girince tabakta olan her şeyi ağzına tıkıyor kedi yemesin diye. Bunları yutsa biz bu yöntemi kullanırız tabii yedirmek için ama doğal olarak kocaman lokmayı ağzında çeviremeyip çıkarıyor. Tam bir felaket.
Bu arada kedi de depresyona girdi. Şaka değil,gerçekten depresyona girdi. Gümüş son zamanlarda bazı kabahatler yapıyor. Bunu sık sık tekrarlar olunca veterinere sordum bu kedi niye sapıttı diye. Aslında bu zamana kadar nasıl dayandı demek daha doğru olurdu. Sonuçta yaşanan olayları özetleyince kedinin depresyona girdiği anlaşıldı. Mesela Cimcime'nin kediyi köşelere sıkıştırıp seviyorum ayağına mıncırması, biz yemek yerken mutfağa giren zavallı kediciğin üzerine türlü oyuncak atıp mutfaktan kovalaması, Cimcime uyumaya çalışırken intikam intikam diye miyav miyav miyavlayan kediciğin babamız tarafından azarlanması, benim abuk sabuk yerlere yattığı için görmeyip sürekli üzerine basmam falan sonunda hayvanı depresyona sokmuş.
Ne mi yapmak gerekiyor. Reçeteli maması varmış. Ciddiyim. Calmex Cat adında veterinerinin reçete ile verdiği, davranış bozukluğu ve kedi depresyonuna iyi gelen bir mama varmış. Bir dünya para tabii. Bunun dışında daha ucuz yöntem de sürekli sevmek. Şimdilik ucuz yöntemi deniyoruz. Kendi çapımızda kabahat önleyici başka önlemler de aldık. Bundan bir sonuç çıkmazsa alacağız Calmex'i seve seve.
Hakkımızda hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder