Bu haftasonu yine Bomonti Antika Pazarındaydık. Tam kolleksiyonluk parçalar yakaladım bu sefer. Sabah erken gitmenin her zaman faydası oluyor. Ama erken derken 10:00 sularında orada olmak lazım. Çünkü o saatler av saati. O saatlerde Nişantaşı, Çukurcuma, Kadıköy ve Horhor'da dükkanı olan kurt antikacılar, aslında kıymetli olan ama çoğu gariban, Bomonti esnafının kıymetini anlamadığı (yada anlayıp paraya ihtiyacı olduğu için ucuza sattığı) parçaların peşinde oluyor. Bir malın değerini, ihtiyaçların ve bilginin belirlediğinin en güzel örnekleri veriliyor burda. Antika ve eskilere biraz meraklıysanız, bu kurtların beş kuruşa aldıkları malları kendi dükkanlarında on katı fiyatlara sattığını görüp şaşkına dönersiniz. Hatta dükkanlarına gitmeye gerek yok, bir yan standa geçerken kendi aralarında kaç katı fazla paraya satacağını konuşuyorlar zaten. Bu arada peşlerine takılan yancılardan da acayip rahatsız oluyorlar haberiniz olsun. Takıldım, biliyorum :)
Evet işte kısa günün ganimetleri yukarıda.
İki adet kağıt inceliğinde ve cam şeffaflığında Rosenthal Beş Çayı Fincanı .
Thomas (by Rosenthal) altılı tatlı takımı.
Arzberg Peynir Tabağı
İki adet renklerine vurulduğum ama biraz kalınca Bavaria fincan.
Çekoslavak Güllü Yumurta Tabağı.
Eşimin hediyesi taşlı Limoges Porselen kalp.
Büyüteçli pusula. (Büyüteci hayat kurtarıcı oldu, tabak çanağın arkasındaki yazıları büyüteçsiz okumam mümkün değil artık)
Emaye saat , termometre ve barometre
Ve son olarak Antep'in eskicilerinden aldığım Aleaddin'in Sihirli Lambası. Ovalayıp duruyorum bakalım ne olacak ?
aaa süpermişşşş
YanıtlaSil