6 Haziran 2013 Perşembe

Önce Küfüre Diren

Malum 10 gündür yurdumda direniş var. Fazla politik olmak yüzünden çok çekmiş ebeveynlerin yetiştirdiği apolitik bir insan olarak, direniş falan gibi şeyler bana hep uzak olmuştur. Genel tavrım "aman onu da anlayalım", "aman onun da hakkını yemeyelim", "o da kendine göre haklıdır" tarzında olmuş, farklı hayatlar yaşayanların farklı düşüncelere sahip olabileceğini savunmuşumdur. Direnişimi hep kendi içimde, kendi tercihlerimde yaşamayı yöntem seçmişimdir. İçin için isyan da etsem sokaklara çıkıp kendimi ve düşüncelerimi ilan edecek cesaretim hiç olmamıştır. Pasif doğdum, pasif öleceğim sanırım.

Bu sefer başka , sokaklara fırladım , bas bas bağırdım diyeceğimi sanmayın. Hala pasif direnişçiyim. Fazla bağırmadan sessizce kendi yöntemlerimle fikrini savunanlardanım. Belki çocuğum için daha çok sesimi çıkarmam lazım ama bu kadar durduktan sonra sırtımı gencecik ayyaş ve çapulculara dayayıp isyan etmek bana ayıp gelir. Neyse konu zaten benim direnişim falan değil. 

Suyun öte yanında bu olaylar olur, çocuklar gazlanırken ben çılgınlar gibi haber almaya çalışıyordum. Kanallarda penguen ve yemek tarifi dışında birşey bulamayınca yeni bela sosyal medyada saatler geçirmek zorunda kaldım. Bu sayede bilgi almanın dışında direnişçilerin nasıl orantısız zeka kullandığına şahit oldum ve mizah denilen silahla vurulup yerlerde sürünen zavallı firmaları, kanalları kurumları ve yöneticileri gördüm. Acıdım. 

Hani farklı düşünenleri de anlamaya çalışırım falan diyordum ya bir baktım ki benim de ötekileştirdiğim bir kesim var. Kesinlikle ırkla dinle renkle alakalı değil benim durumum. Benim ötekiler küfür edenler. Yazılı ve sözlü her başları sıkıştığında küfüre başvuran kesim. 

Mesela almışım tenceremi tavamı balkonumda müzik yapıyorum, karşı komşu açmış ana avrat sövüyor bana. Ne olduğunu anlayamıyorum çünkü o dili bilmiyorum. Sonra sosyal medyada polisin gözaltına aldığı bir kıza söylediği lafları okuyorum şoka giriyorum. 18 yaşında gencecik bir kızın hayal dünyasında yarattığı travmanın cop darbeleriyle yarattığı travmadan daha büyük olduğunun farkında mı acaba o küfürü eden polis. Mesela başka bir sayfada Bergüzar Korel ve eşi Sülüman'ın direnirken çektirdiği yanak yanağa fotoğrafa denk geliyorum. Kadının saçları, Sülümanın sakalları tarazlanmış, tozadan gazdan ikisinin de gözler kıpkırmızı. Bence sevimli. 850 küsur yorum almış bu foto. Bunun 650-700 tanesi "ayy çok şekerrr" tarzında fanları, beğenen ve takdir edenleri tarafından yayınlanmış. Kalanı bu şahısları beğenmeyenler tarafından yayınlanan yorumlar ve tamamı küfür. Kadınlı erkekli ne küfürler edilmiş ama okurken utanırsınız. Tabiki küfürlerin tamamı sex eylemleri içeriyor. Sex karşı tarafı cezalandırmada kullanılan en büyük sanal araç. Sadece pozisyonlar değişiyor. Hatta bir arkadaş kadın erkek fark gözetmeksizin yorum yapan karşıt görüşlü arkadaşlara hep aynı küfürü yazmış. Küfür de bile çeşitlilik yok. Küfürlerin içinde bahsi geçen uygunsuz ilişkileri birbiriyle evli ve çoluk çocuk sahibi bir çifte teklif ediyorlar. Neden? Çünkü fikirleri aykırı. O zaman kendi fikrini savun, veya hiç umursama, yorum yapma zahmetine bile girme. Küfür niye? 

Aynı fikirde olmamayı anlarım, kendi fikrini savunmayı, karşındakinin fikrini değiştirmek için kırk takla atmayı da anlarım ama farklı fikirde olana küfretmeyi anlamıyorum. Hele de yukarda bahsettiğim tarz küfürlerden iğreniyorum. Küfürün arkasına saklanmak aklının ve kelimelerinin yetmediğinin en büyük göstergesi. İşte bu insanlar benim için ÖTEKİLER. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder