15 Ekim 2012 Pazartesi

Oyuncak Müzesi

Bundan bir kaç sene önce Sunay Akın, bir şirket organizasyonumuza katılmış çok güzel hikayeler anlatmıştı. O zamandan beri kendisine bir yakınlık duyarım. Bir oyuncak müzesi kurduğunu öğrendiğimde tam da ondan beklenecek bir hareket olduğunu düşünmüştüm. Yine de kuruluşundan bu yana 7 yıl geçmesine rağmen, bu hafta sonuna kadar gitmek kısmet olmamıştı. 


Cimcime'yi attık arabaya , çıktık yola ama gitmek ne mümkün. Trafik inanılır gibi değil. Yerini hiç bilmediğimiz bir ara sokakta olan müzeyi bulmak, ulaşmaktan çok daha kolay çünkü hemen her köşe başında tabelası var ama yollarda arabalar resmen üst üste. Bir de müze önündeki park alanı kısıtlı olduğundan indi bindi telaşı, müzeye girmeden yordu bizi.      


Tabiki tek yorulan bizdik. Cimcime enerjisinden hiçbirşey kaybetmedi. Odadan odaya koştu, camekandan camekana yapıştı. Bebekler de insanı cama yapıştıracak kadar güzeldi ama.


Önce "ıh ıh ıh" diyerek, o minicik parmağıyla göstererek oyuncakları kendisine vermemizi istedi. 


Sonra baktı kimse oyuncakları ona vermiyor bari kendim alayım diyerek tırmanışa geçti. 


Tırmanış sonuçsuz kalınca yanaklarını sarkıtıp mahsun mahsun oyuncakların arkasından bakmaya başladı. 



En sonunda kafeteryaya indiğinde oynayabileceği oyuncaklara kavuştu. (Aşağıda sabrının sonuna gelen cimcimenin, oyuncakla oynayan arkadaşına "veeerrr, veeerrrr" diye bağırırkenki resmi görülmektedir)  


Müzenin tiyatro sahnesi görünümündeki odalarını, bünyesindeki çocuk etkinliklerini ve özellikle cafe kısmını çok beğendik, oyuncakların bir şair duyarlılığıyla yazılmış açıklamalarına bayıldık ve aya çıkan Türk bayrağını, müze için ilk alınan oyuncak olan tüylü atı ve Sülüman-Hürrem bebeklerini ilginç bulduk,  Ben daha önce Prag'da bir oyuncak müzesi gezmiştim. O da çok güzel ve kapsamlıydı. Sadece o müzede sadece bir kat tamamen Barbie bebeklere ayrılmıştı. Normal barbieler, ünlülerin benzer barbieleri, erkek barbiler yani Ken'ler falan derken nerdeyse 200 tane barbie vardı. Ama dekor düzenlemeleri İstanbul Oyuncak Müzesindeki kadar başarılı değildi. 


Ayrıca cafe kısmında çocuklar için doğumgünü partisi düzenlenebiliyor. Böyle bir ortamda doğumgünü kutlamak çok eğlenceli olsa gerek. Bu alternatifi de bir kenara not ettim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder