Uzun zamandır haftasonu karşı kıyıya geçmiyorduk. Bu hafta sonu erkenden evden çıkıp motor ve tramvay yoluyla Cihangir ve Çukurcuma'ya gittik.
Maksat biraz keyif yapmak, eskicilerde emaye aramak ve alışveriş etmekti fakat Çukurcuma uçmuş. Kadıköyde 50 tl olan burda 150 tl. Antikacılardan hiç bahsetmiyorum, onlara girmedik bile. Alamadık fazla birşey tabii. Baktık, karıştırdık, elledik geldik.
Eskicilerin bir çoğu dükkanlarında çekime izin vermediği için fazla fotoğraf da çekemedim. Ayrıca daracık dükkanında herşeyin üzerine "kırarsanız ödersiniz" yazan esnaf arkadaşa da sinir oldum. Zaten nefes aldınmı birşeyler yere düşüyor, dükkan labirent gibi , yürümek için kedi filan olmak gerek. Özellikle kırılsın da üç beş kazanalım diye o şekilde yerleştirilmiş izlenimi verdi bize.
Tabi bunların dışında bir de Gallery Alpha var. Bizim gibi gravür ve eski harita meraklısıysanız mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Dükkan diyemiyorum çünkü daha çok bir eğitim kurumu gibi. 1500'lerden haritalar, taş, metal ve ahşap baskı gravürler var. Galerinin sahibi geçen sene bizim Denizler Kitabevinden aldığımız İstanbul Haritaları (1422-1922) kitabının Sedat Simavi ödüllü yazarı Dr. Ayşe Yetişkin Kubilay. Ayşe Hanım bilgisiyle kibirlenmeyen, karşısındakini ezmeden ve sıkmadan anlatan insanlardan. Arkadaş olup, sohbet etmek isteyeceğiniz biri. Ayak üstü bize bir sürü bilgi verdi. Hafızası muhteşem, şöyle bir gravür vardı falan diye başlıyorsunuz hemen dolapları karıştırıp şak diye buluyor işte bu diye size getiriyor. Yakın bir zamanda galeride seminerler vermeyi düşündüğünü öğrenince çok sevindik. Bu konuyla ilgilenen herkesin katılması gereken bir etkinlik.
Galeriden çıktıktan sonra bir yorgunluk kahvesi içip, Fatma Girik'li teneke Jiklet (kutuda öyle yazıyor) kutumuzla evde bizi bekleyen Cimcime'ye döndük. Bir dahaki gelişimizde Cimcimeyi de getirip "kırarsanız ödersiniz" yazan dükkana salmayı düşünüyoruz. Çıkışta da tanımıyoruz biz bu bebeği deriz :)
Fatma Girik ne kadar güzel değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder